EĞİTİM FAKÜLTESİNDEN AKADEMİYE YOLCULUK

Amaç

Paylaş

Etkinliğin Amacı

Türkiye’de Ales (Akademik Lisansüstü Sınav) ve Yökdil (Yükseköğretim Kurumları Yabancı Dil Sınavı) gibi merkezi sınavlara katılımın ve lisansüstü eğitime başvurunun her yıl artarak devam ettiği bilinmektedir (YÖK; 2020, 2023). 2019-2020 yılında yüksek lisans eğitimine yeni kayıt sayısı 128.127 iken bu sayı 2022- 2023 yılında 158.479’dur. Son üç yılın sayısal verileri incelendiğinde, yüksek lisans düzeyinde yeni kayıtlı öğrenci sayılarının 30.352 düzeyinde artış gösterdiği belirlenmiştir. Lisansüstü eğitim için önkoşul kabul edilen sınav başvurulardaki artış akademik kariyere olan ilginin de yoğunlaştığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla “adaylık, olma ve devamlılık” olarak tanımlanabilecek uzun bir süreci kapsayan akademisyenlik mesleğine yönelik farkındalık kazandırmaya ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda bu etkinliğin amacı, eğitim fakültesinde öğrenim gören lisans öğrencilerine, akademisyenlik mesleğine yönelik farkındalık kazandırmaktır. Bu amaçla etkinlik kapsamında akademisyenlik mesleğine yönelik farkındalığın öncül ve ardıl gerekliliği ile ilişkili olan;

  • lisansüstü eğitimin tanımı, amacı ve  başvuru koşulları
  • akademisyenlik mesleğinin akademik ve duyuşsal yönleri
  • akademisyenin çalışma koşulları ve sürdürülebilirliği

konularını içeren bilişsel, duyuşsal ve davranışsal boyutlarda etkinlik programı oluşturulmuştur.

 

Bir akademisyen için öğrenme yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Öğrenmenin sınırları olmadan, sahip olduğu donanımı sürekli güncellemek ve geliştirmek durumunda olan akademisyenlerin kendi öğrenme süreçlerini yönetebilen öz-yönetimli öğrenenler olması kaçınılmazdır.  Öz-yönetimli öğrenme, öğrenen kişinin öğrenme ihtiyacını tespit edebilmesi, bu ihtiyacını giderebilmek için gerekli ve nitelikli kaynaklara yönelmesi, bu kaynaklar doğrultusunda kendi öğrenme stratejilerini belirleyerek öğrenme süreçlerini yönetmesidir (Knowles, 1985). Özyönetimli bireylerin akademisyenliğe yüklediği anlam, beklentileri ve motivasyonları yani psikolojik temelleri bu mesleğin sürdürülebilirliğinde temel unsurlardandır. Akademisyenlik mesleği, birçok görevi birlikte yürütme temelli olması, sürekli gelişmeyi ve öğrenmeyi gerektirmesi ve karşılaştığı zorlu durumlarda çözüm üretebilmesi nedeniyle çalışma koşulları bakımından zorlu olabilmektedir (Zeynel ve Çarıkçı, 2017). Bu noktada akademik dayanıklılık ön plana çıkmaktadır. Akademik dayanıklılık bireylerin dezavantajlı bir tecrübeye rağmen yüksek performans gösterme kapasitelerini ifade etmektedir (Ye vd., 2021) ve daha çok öğrencilerde çalışılan bir kavram olsa da (Gonzalez vd., 1997) akademisyenlerde bu kavramın önemine ilişkin az sayıda çalışma mevcuttur (Kutlu ve Yavuz, 2016). Akademisyenlik mesleği, duyuşsal yapının ötesinde bilimsel düşünme, bilimsel araştırmaya dayalı bilimsel yayın yapma, ulusal ve uluslararası işbirliği kurma ve işbirliğini sürdürme çerçevesi üzerine inşa edilmiştir.

 

Bu bağlamda lisans öğrencilerinin akademisyenlik mesleğine yönelik farkındalığının geliştirilmesi, mesleki kariyerlerinde ilerlerken hedeflerinin belirginleşmesi, projenin bir üyesi olarak sürece tanıklık etmesi, Tübitak 2209 A-B projeleri için teşvik edilmesi anlamında bu proje konusunun önemli olduğu düşünülmektedir.