Reklam Endüstrisi Toplumu Değiştirebilme, Etkileyebilme Gücüne Sahip Bir Endüstri

Paylaş

Röportajı Yapan: Yağmur Koç (Halkla İlişkiler ve Tanıtım (İng) 4. Sınıf Öğrencisi
Röportaj Veren: Aslıhan Anarat Çöteloğlu (Reklamcılık Vakfı Başkanı)
Tarih: 02.05.2023




Etkinliğimizde bizlerle olduğunuz için çok teşekkür ederiz öncelikle. Son zamanlarda globalde ve Türkiye’de tüm sektörlerde olduğu gibi reklam sektöründe de en çok tartışılan kavramlar çeşitlilik (diversity), kapsayıcılık (inclusion) ve eşitlik (equality). Sizce bu kavramların kurumlar için önemi nedir?


Reklam endüstrisi aslında bakarsanız az önceki konuştuğumuzda da bahsettiğimiz üzere genel olarak insanların ihtiyaçlarını ve taleplerini dinleyen ve bunlarla ilgili olarak karşılık bulmaya çalışan bir endüstri ve yapay olduğumuz ve doğaldan uzaklaştığımız noktada reklam endüstrisi ile ilgili olarak ön yargılar oluşturulabiliyor. Bunun bir kere önüne geçmek gerek. Bu da yetmez, temsiliyeti arttırmak gerek.  Yakın zamanda Signal’in bir kampanyası ayın kampanyası seçilmiş. Yaptığı şey şu; yıllardır biz mesela diş macunu reklamlarında neyi görüyoruz? Ya çok berbat dişler görüyoruz ya da genelde gülüşle ilgili kampanya yapıyorsak, harika gülüşler görüyoruz. Bu kampanya öyle değil, bu kampanya gerçekten dişlerinin arasında açıklık olan bir kadını kullanıyor mesela. Farklı, gülüşü çok güzel ama dişleriyle ilgili olarak, o mükemmel dünyadan biraz uzakta olan insanları kullanıyor ve bence gerçeğe çok çok daha yakın. Mesela bu daha basit bir örnek. Bununla ilgili olarak kadının temsiliyeti veya erkeğin doğru şekilde temsiliyeti rollerin eşit biçimde dağılması ve bunun gibi birçok şey reklamın elinde olan şeyler. Ve kesinlikle toplumu değiştirebilme, etkileyebilme gücüne sahip bir endüstri olduğu için de bunları hem düşünebilmeli hem de uygulamaya geçmeli hem de aslında bakarsanız hayatın içine sokmalı. Şu anda öyle bir yolda gidiyor, dolayısıyla temsiliyetin birincil öncelik olduğunu söyleyebiliriz.

Marka hikayeleri anlatanlar olarak, çeşitlilik ve kapsayıcılık gibi ortak sosyal değerler üzerinden kitlelerle bağlantı kurmamız gerektiğini ve bunun yaygınlaşması gerektiğini düşünüyor musunuz?

Evet, kesinlikle. Medya bir kere çok geniş kitlesel bir araç ve çok büyük kitleleri etkileme yeteneğine sahip. Ve bunun içinde kullanılan pazarlama enstrümanlarında, reklam da yine aynı şekilde doğru ve pozitif manipülatif şekilde etkileme gücüne sahip. Dolayısıyla bu temsiliyetlerin, değerlendirmelerin ,araştırmaların yapılması sorunların tespit edilmesi,  bunların tespit edilmesi bunların gerçekten çözümlerinin ortaya koyulması ve bu çözümlere yönelik reklam endüstrisinin dönüştürecek faaliyetlerde bulunulması hepimizin sorumluluğu. Yani bu sorumluluk sadece derneklerin vakıfların değil. Dernekler vakıflar ortaya koyarlar sorunu konuşma zamanı geldiğinde de reklam mesleğini icra eden herkesin, üzerinde konuşması, aksiyona geçmesi gereken bir noktadadır. Kesinlikle de böyle olması gerektiğine de inanıyorum.

Türkiye piyasasında çalışan reklamcılar olarak bu değerlerin yaygınlaşmasına ayak uydurmak kolay olur mu?

Biz çok isteriz. Toplumsal değişimleri yaparken, onların prensipli, vazgeçmeyecek, gittikçe yaygınlaşacak ve gittikçe destekleyicilerini arttıracak şekilde belirli hareketleri yapmalısınız. Ama gerçekleri ortaya olabildiğince koymak ve insanlara bu gerçeklerle ilgili verdiğiniz bilgilerle kendilerini sorgulamalarını sağlayarak düşünmeye itmek, değişimin en önemli parçalarından ve başlangıçlarından biridir.

Türkiye’de Çeşitlilik başlığı altında yer alan ‘’cinsiyet dengesinin’’ mevcut sistemimizde iyileştirilebileceğine ve yaygın hale getirilebileceğine inanıyor musunuz?

Evet, kesinlikle inanıyorum. Çünkü olmaması için bir neden yok. Yani şu anda o eşitliğin olmaması problem. Yani biz demokratik bir devletiz dolayısıyla da bu toplum içerisinde, bir kere hakkının yenildiğini düşünen grubun hakkını araması gerekir. 
Bu konuda elindeki hakların neler olduğunun farkında olacak. Bu hakların ona neler getirdiğinin farkında olacak, bunları kaybedecekse de neyi kaybettiğinin farkında olacak. Ama bu benim sorunum değil diye bakmayacak.

Fikirlerinizi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederiz.


Ben teşekkür ederim.