Disiplinlerarası Dünya Kent Çalışmaları Kongresı II: 6 Şubat Depremi Sonrası Göç ve Kentsel Yaşanabilirlik Çalıştayı

İstanbul Topkapı Üniversitesi ev sahipliğinde 30 Kasım 2023, 1 ve 2 Aralık 2023 tarihlerinde düzenlenen “Disiplinlerarası Kent Çalışmaları Dünya Kongresi II: 6 Şubat Depremi Sonrası Göç ve Kentsel Yaşanabilirlik Çalıştayı” gerçekleştirildi.

Çalıştayda, afetlerin kentsel yaşam üzerindeki etkileri ve afet sonrası göç ve kentsel yeniden yapılanma konuları ele alındı. Çalıştay kapsamında 6 farklı oturum düzenlendi ve bu oturumlarda 40'tan fazla konuşmacı yer aldı.

Doç. Dr. Gökçesu Akşit Dudaklı ve Deniz Erbin, çalıştayda davetli konuşmacı olarak yer aldılar. Doç. Dr. Gökçesu Akşit Dudaklı, “6 Şubat Depremi Sonrası Toparlanma, Dayanıklılık ve Kalkınma” oturumunda oturum başkanlığını üstlendi. Deniz Erbin ise “SOYAÇ ve Maraş Depremleri Çalışması” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Deniz Erbin'in sunumu, depremlerin ergenler üzerindeki etkilerini anlama ve bu etkilerin azaltılmasına yönelik politikalar geliştirmeye yönelik önemli bilgiler sundu. Erbin, sunumunda, Maraş depremlerini örnek alarak, depremlerin ergenler üzerindeki fiziksel, psikolojik ve sosyal etkilerini inceledi. Erbin, depremlerin ergenler üzerindeki etkilerini azaltmak için eğitim, psikolojik destek ve sosyal destek gibi politikaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kongreye ayrıca, SOYAÇ çalışmalarının tanıtılacağı ve işbirliklerinin geliştirilebileceği bir stant açıldı. Stant, 3 gün boyunca kongre alanında bulundu. Stantta, SOYAÇ'ın yürüttüğü projeler, yayınladığı kitaplar ve makaleler, yürüttüğü eğitimler ve danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi verildi. Ayrıca, SOYAÇ ile iş birliği yapmak isteyen kurum ve kuruluşlar ile görüşmeler yapılabildi.

Çalıştayda yer alan “6 Şubat Depremi Sonrası Toparlanma, Dayanıklılık ve Kalkınma” oturumunun “SOYAÇ ve Maraş Depremleri Çalışması” başlıklı bir sunum YouTube bağlantı linki için: Tıklayınız.

 

Kongre Hakkında

Doğal afetler sadece insan hayatını tehdit etmekle kalmayıp aynı zamanda kentsel alanlarda yaşayan insanların yaşam alanlarını etkileyerek ciddi zararlar verirler. Bu nedenle afet yönetimi ve güvenliği konuları, sürdürülebilir kentleşme için son derece önemlidir.

Afetlerle mücadele etmek ve afetlerin zararlarını en aza indirgemek için, kentlerin dayanıklılık kapasitesini arttırmak, acil durumlarda hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmek gereklidir.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, sürdürülebilir kentleşmenin önemini vurgular ve afetlerin zararlarını en aza indirmeyi hedefler. Bu hedefler arasında iklim krizi, su kaynaklarının korunması, gıda güvenliği, insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği yer almaktadır. Afetlere karşı dayanıklı kentlerin inşası, bu hedeflere ulaşmak için önemli bir adımdır.

Kongre tüm disiplinlere (kalkınma çalışmaları, ekonomi, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, sürdürülebilirlik, siyaset bilimi, hukuk, psikoloji, tarih, uluslararası ilişkiler ve diğer benzer alanlar ve alt disiplinler) açıktır. Özellikle afetlerin etik ve sürdürülebilirlik boyutlarını araştıran makaleler memnuniyetle karşılanmaktadır. Tüm disiplinlerden, STK’lardan, politika yapıcılardan/uygulayıcılardan ve akademisyenlerden, kongreye gelecek değerli katkıları bekliyoruz.

Çalıştayın çıktıları:

Çalıştayda, afetlerin kentsel yaşam üzerindeki etkileri ve afet sonrası göç ve kentsel yeniden yapılanma konuları hakkında önemli tartışmalar yapıldı. Çalıştay kapsamında elde edilen çıktılar şunlardır:

• Afetlerin kentsel yaşam üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması ve bu etkilerin azaltılmasına yönelik politikaların geliştirilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
• Afet sonrası göçün yönetilmesi ve afetzedenlerin yeniden yerleşimi için daha etkin politikaların geliştirilmesi gerekmektedir.
• Afetlere karşı dayanıklı kentlerin inşası için afet risk yönetimi ve kentsel planlama konusunda daha fazla yatırım yapılması gerekmektedir.

Çalıştayın, afetlerin kentsel yaşam üzerindeki etkileri ve afet sonrası göç ve kentsel yeniden yapılanma konuları hakkında farkındalığı arttırması ve bu konulara yönelik politika geliştirme sürecine katkı sağlaması beklenmektedir.